28 Mart 2024 Perşembe

Saha içinde çok agresifim

Fenerbahçe ve milli takımda kalıcı olmayı hedeflediğini belirten Serdar, futbola forvet olarak başladığını, orta sahada ve beklerde de görev alabileceğini belirtti.

Fenerbahçe’de kalıcı olmak istediğini belirten sarı – lacivertli ekibin yeni transferi Serdar Kesimal, FBTV’deki programda soruları yanıtladı. Serdar Kesimal ilk olarak, şunları konuştu:
“Böyle bir kulübe transfer olduğum için çok mutluyum. Uzun yıllar Fenerbahçe’ye hizmet etmek ve başarılı olmak istiyorum. ‘Takıma ne kadar erken uyum sağlarsam benim için o kadar iyi’ dedim ve gelmem gerekenden daha önce geldim. Bu durumda tatil çok önemli değildi benim için, takıma uyum sağlamak için buradayım. 
Umarım her şey güzel olur. Fenerbahçe, erişilmez, ulaşılmazdı benim için. Bundan 2 yıl önce Köln’de amatör futbolcuyken; sonra Kayserispor’a geldim ve şimdi buradayım. Fenerbahçe, dışarıdan göründüğünden de büyük bir kulüp. İki yıl önce Kayserispor’da Fenerbahçe’ye karşı oynarken, o havayı, Saracoğlu’nun baskısını hissetmiştim zaten.

 
Yani rakibe bambaşka bir korku veriyor stadın ve taraftarın havası. Şimdi bu takımın bir oyuncusu olarak sahaya çıkacak olmaktan dolayı çok mutluyum. Nasıl büyük bir kulüpte olduğumun ve beklentilerin farkındayım. Çok çalışmam gerektiğini biliyorum. Herhangi bir sakatlığım olmazsa, formayı almak ve burada kalıcı olmak konusunda kendime güveniyorum. Takımda çok iyi futbolcular var ancak kendime olan güvenim tam.”

BEĞENDİĞİ OYUNCU BARCELONALI PİQUE
Oyuncu özellikleri ve beğendiği futbolcular hakkında da bilgiler veren Serdar Kesimal, “Sahada agresif bir yapım var. Kaybetmeyi hazmedemiyorum ve bu oyunuma da yansıyor. Ancak insanlarla problem yaşamam. Saha dışında kimseyle bir tartışmam vs olmaz. Tabii ki saha içi ve dışı çok farklı.” diyerek şunları söyledi:

”Dünya çapında Pique’yi çok beğeniyorum ve onu örnek alıyorum. Topu sadece kesmek yetmiyor aynı zamanda başarılı bir şekilde topu oyuna da sokmanız gerekiyor. Zaten bir stoperin görevi burada başlıyor. Ofansif anlamda da takıma destek vermek gerekiyor ve bu anlamda bir futbolcu kendini her zaman geliştirmeli. Sahada zaman zaman çok agresif olabiliyorum. Öncelikle bunu kontrol altına almam gerektiğini biliyorum. Bunun dışında her an kendimizi geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Alt yapı bilgimi Almanya’da aldım. Pozisyon bilgimin, topu oyuna sokma yeteneğimin iyi odluğunu düşünüyorum. Kuvvetli bir alt yapım var.”

Hedeflerine de değinen milli oyuncu, “Öncelikli hedefim Fenerbahçe’de sevilen bir futbolcu olup burada kalıcı olabilmek. Bunun için çok çalışmam gerekiyor.İkinci olarak da Milli takımda kalıcı olabilmek, başarılara imza atmak. Önümdeki iki ana hedef bunlar” dedi. 
Fenerbahçe’nin farklı olduğunu söyleyen Kesimal, “Fenerbahçe’nin beni etkileyen yönleri, diğer kulüplerin her zaman bir adım önünde olması. Bunu daha stada girerken hissediyorsunuz. Burası bambaşka bir yer. Sadece futbolda değil tüm branşlarda başarılı olması. Fenerbahçe’nin sahip olduğu her şey onu diğerlerinden farklı kılıyor. İki yıl önce Fenerbahçe’yi televizyondan izliyordum. Şimdi buradayım. Çok çalıştım, doğru zamanda doğru yerde oldum. Şanslı olduğumu da düşünüyorum. Köln’de amatörken Kayserispor sonra da Fenerbahçe gibi bir takıma transfer oldum ve Milli takımda oynuyorum. Çok çalıştım ve her şey çok çabuk gelişti.” dedi.

KAMP DÖNEMİNDE İYİCE KAYNAŞACAĞIZ
“Bende emeği geçen Tolunay Kafkas’a, Hami Mandıralı’ya, Kayserispor’a, menajerim Süleyman Hurma’ya hepsine çok teşekkür ediyorum” diyen Kesimal, “Bir genç oyuncu için en büyük dezavantaj ne kadar iyi olursanız olun bir kulüpte şans bulamamanız, kendinizi gösterememenizdir. Kayserispor bana bu şansı verdi. 1989 doğumluyum. Görünüş olarak da karakter olarak da olgun olduğum söyleniyor. Bazı şeyleri erken yaşadığım için olgunlaşma dönemim de erken oldu.” dedi.
Fenerbahçe’deki oyuncular hakkında isa Serdar, “Alex’le, Emre ile Volkan ile oynayacak olmak beni çok heyecanlandırıyor. Yani bu isimler saymakla bitmez. İki yıl önce onlarla oynamanın hayalini kurardım ve bu gerçek oldu. Milli takımdan tanıyorum zaten kendilerini. İnşallah kamp döneminde de iyice kaynaşacağız.” dedi.
Sağlam ve garanti oynamayı sevdiğini söyleyen Kesimal, “Oynadığım bölgenin zor bir böle olduğu doğru. Soğukkanlı olmak, işinin ve ne yaptığının bilincinde olmak gerekiyor. Hata yaparsan arkanda bu hatayı telafi edecek güçte bir kaleci olduğunu bilmek gerekiyor. Sorumluluğunun her zaman farkında olmak gerekiyor. Ben sağlam ve garanti oynamayı seviyorum, hataya fırsat verecek pozisyonlardan kaçınıyorum. Alt yapıda bu şekilde yetiştirildim.” dedi.

HER MEVKİDE OYNAYABİLİRİM
“Milli formayı ilk kez giydiğim maçı unutamıyorum. Kayserispor’daki unutmadığım maç ise Beşiktaş’la oynadığımız maçtı” diyen Kesimal, şöyle devam etti:
“Futbola forvet olarak başladım ve sonra golü engelleyen futbolcu pozisyonuna geçtim. Bu çok iyi odlu benim için. Bir forvetin neler yapacağını, nasıl düşündüğünü, hangi hamleleri yapacağını önceden bilebiliyorsunuz. Bu bir stoper için çok avantajlı. 
Türkiye liginde iyi ki forvet olmamışım diyorum çünkü burada futbol çok sert oynanıyor. Ancak inşallah Lugano gibi bir stoper olarak goller de atarım. Bir stoper orta sahadaki arkadaşıyla iyi anlaşıyor ve uyum içinde olabiliyorsa, futbolcular birbirlerinin açıklarını kapatabilirler. Bunlar riskli pozisyonlar değil. Bir stoper oyun içinde öne çıkabilir. Nerede şans verilirse elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Orta sahada, bekte oynayabiliyorum ve forvet özelliğim de var.”

Şampiyonlar Ligi ile ilgili görüşlerini de açıklayan Kesimal, “Şampiyonlar Ligi bambaşka bir yer. Ülkemizi orada en iyi şekilde temsil edip bir üst gruba çıkmak istiyoruz. Oradaki atmosferi bilmiyorum, inşallah bu sezon yaşayacağım. Lig, Türkiye Kupası, Avrupa arenasında yer alacağız. Türkiye Ligi gün geçtikçe güçleniyor. Takımımızın zaten oturmuş bir kadrosu vardı ve bölgesinde en iyi olan futbolcular transfer edildi. Bunun için diğer takımların bir adım önünde olduğumuzu düşünüyorum. Önemli olan takım oyununu sahaya yansıtabilmek tabii ki. Üç kulvarda da başarılı olabileceğimizi düşünüyorum.Bir takımın başarısı için; takım olmak gerekiyor, arkadaşlığın çok kuvvetli olması gerekiyor, oyuncu kalitesinin yüksek olması gerekiyor. İyi bir sinerji yaratılırsa başarılı olunmaması için hiçbir sebep yok.” diye konuştu.

53 NUMARALI FORMAYI İSTİYORUM
    Sarı – lacivertli taraftarlar hakkında da konuşan Kesimal, “Fenerbahçe taraftarının futbolculardan beklentisi, bir anlamda iyi bir anlamda stresli bir durum. Arkamızda 12. Adam gibi bir güç olması tabii ki bizlere güven verecektir. Sağlam karakterli, kaliteli bir futbolcu olursanız bunların üstesinden gelirsiniz” dedi. Rizeli olduğu içe 53 numaralı formayla oynamak istediğini söyleyen Serdar, “Antrenmanlar dışında eve gidip dinleniyorum, yalnız kalmayı, evde dinlenmeyi tercih ediyorum. Ekstra yaptığım bir şey yok. Sinemayı, müziği ve tarih kitaplarını seviyorum. En sevdiğim şarkıcı Orhan Ölmez.” diye konuştu.

    Alman ve Türk futbolunu da karşılaştıran Serdar, “Alman ve Türk futbolunun farkı, oturmuş sistem olması. Kim gelirse gelsin o sisteme ayak uydurmak zorunda. Ancak Türk futbolunda bireysel başarılar, kahramanlar bekleniyor. Taktikten önce duygularımızla oynuyoruz. Ancak Almanya’da öyle değil; taktikle oynuyorlar, duyguya yer yok. Taktik olarak onları yakalayabilirsek Alman futbolundaki başarıyı yakalayacağımızı düşünüyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

- Sponsor Bağlantı -
- Sponsor Bağlantı -

SON HABERLER